PROF DR UĞUR BENGİSUN

 

Covid-19 döneminde damar hastalarına uzmanından pratik öneriler?

 

Yazık ki bu virütik salgın hayatımızın her alanını etkiledi. Günlük yaşantımız ile iş yaşamımızın sıradan tekrarları alt üst oldu. Bu yazı atardamar, toplardamar ve lenf hastalıkları konusunda salgın döneminde hastalarımıza neler yapmaları gerektiği konularında yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.

 

ATARDAMAR HASTALIKLARI:

Bacakları tutan kronik tıkayıcı atardamar hastalıkları çoğu kez yürürken baldır yada dizüstü/kalça kaslarında kramp tarzı ağrı ile hastanın durmasını  ve dinlenmesini zorunlu kılar. Tıp dilinde “kladikasyo” olarak adlandırılan bu duruma “vitrin hastalığı” da denmektedir. Bu tip hastaların günlük yaşamlarını aşırı kısıtlayan çok kısa mesafe yürümekle ağrı gibi bir durumları yoksa hekime başvurmaları gerekmez. Kan akımını artıran (aspirin vb) ilaçlarını düzenli kullanmaları, ayak hijyenine dikkat etmeleri gerekir.

Bacakları tutan tıkayıcı atardamar hastalıkları ilerledikçe hasta otururken yada yatarken parmaklarında ya da ayaklarında şiddetli ağrı, solukluk, soğukluk duyarlar. Hareket halinde ve geceleri ağrı artar. Bu hastalarımızın hekime başvuruları ileri tetkik ve tedavi açısından gereklidir.

Ayak parmaklarında yara, gangren gibi atardamar hastalığının en ciddi evresinde (bir önceki hasta grubu gibi)  ileri tetkik ve tedavi açısından hekime başvuru ve yatış  gereklidir. İstirahat ağrısı ve yara-gangren bulunan hastalarımıza ultrason ve anjiografi gibi (ilaçlı damar filmi) çeşitli damar incelemeleri uygulanıp tedavi yöntemi belirlenir. Kapalı damar içi (anjiografi eşiliğinde balon/stentle damarın açılması) yada bypass gibi açık ameliyat yöntemlerinden hastaya uygun olan tercih edilir. Bu işlem için hastaneye yatışı yapılan hastaya yaradaki ölü dokuların temizlenmesi yada gangrenli uzvun vücuttan uzaklaştırılması gibi işlemler de uygun zamanda yapılır.

Bacak damarlarındaki tıkanıklık ani başlayan ve şiddetli ayak/bacak ağrısı tablosu ile de kendini gösterebilir. Bu durumdaki hastalarımızın derhal hekime başvurmaları gereklidir.

 

Anevrizma (atardamarın balonlaşması) özellikle karın içindeki aort adını verdiğimiz en büyük damarda ortaya çıkarsa yada çıkmışsa yaşamsal tehlike oluşturabilir. Özellikle çapı 6 cm’den daha geniş balonlaşmalar patlama riskine sahiptir. Bilinen yada yeni tanı konan büyük anevrizma hastaları derhal tedavi için hastaneye yatırılmalıdır. Bu hastalara  kapalı yöntemle yada açık ameliyat ile suni damar takılması gereklidir. Belirti vermemiş, herhangi yakınma yada zararlı etkiye yol açmamış küçük aort anevrizmaları tıbbi kontrol altında izlenebilir.

 

TOPLARDAMAR HASTALIKLARI:

Toplardamar tıkanıklığı (Derin Ven Trombozu=DVT olarak anılacak) yada DVT olan hastaların bacaklarında ani başlayan şişlik, dinlenirken ve yürüme esnasında ağrı ve  ısı artışı olur. Yakınmalar,  tıkanan damarın büyüklüğüne göre ve bacaktan kasık üzerine yayılımı ile artar.

Akut yani ani başlayan bu tarzda yakınmalar varsa mutlak hekime başvuru ile DVT tanısı konmalıdır. Bu amaçla yapılacak bacak ultrasonu ile damar tıkanıklığını ve yaygınlığını kolayca ortaya çıkaracaktır.

DVT’li hastaların eğer eşlik eden ciddi akciğer embolisi, böbrek, kalp, akciğer yetmezliği gibi eşlik eden ciddi problemleri varsa hastanede yatarak tedavisi gerekir. Bu amaçla pıhtılaşma önleyen antikoagülan ilaçlar başlanır. Bacak dolaşımı tehdit altında ise DVT hastalarında pıhtı eritici yada ameliyat ile pıhtı çıkarılması gibi tedaviler uygulanabilir.

Bazen varisli hastalarda genişlemiş kan dolu varis kesecikleri içinde pıhtı oluşabilir. Kendisini varisli bölgede sertlik, kızarıklık ve ağrı şeklinde gösteren ve  varikoflebit olarak adlandırdığımız bu pıhtılar ciddi sonuçlara yol açabileceğinden tanı ve tedavi için hekime başvuru gerekir.

Varis hastaları Covid-19 döneminde ne yapmalı?

Komplikasyon yani ciddi zararlı etki yaratmamış varis hastaları bu olağanüstü dönem sonuna dek bekleyebilirler. Eğer uygun varis çorabı ve kan sulandırıcılar  verilmişse  kullanmaya devam etmek uygun olur. Ancak kanama yada pıhtı gelişmesi gibi istenmeyen durumlar gelişirse mutlak hekim başvurusu ve tedavisi gerekecektir.

 

Lenfödem hastaları:

Bacakda yada kolda sert şişlikle kendini gösteren lenfödem kronik bir hastalıktır. Dolayısı ile bu hastalar evde takip edilebilir. Yumuşak doku enfeksiyonu yada lenfanjit gibi kızarıklık, ağrı, ateş yükselmesi, şişlikde artış şeklinde bir tablo olursa zaman geçirmeden tedaviye başlanmalıdır. Eğer ağır bir klinik tablo yoksa evde tedavisi genellikle mümkündür.

 

Kronik böbrek yetmezliği olup fistülden yada kateterden  hemodiyaliz yapılan hastalar:

Normal diyaliz programlarına devam ederler. Ancak fistülde tromboz yani pıhtı gelişmei ile fistülün susması durumunda hemen hekime başvuru gereklidir. Benzer şekilde çalışmayan yada enfeksiyon söz konusu olan dializ kateterleri de hastane başvurusu ve işlem gerektirir.

 

 

Detaylı bilgi ve geri dönüşler için ugurbengisun@yahoo.com  yada                                instagram.com/ugurbengisun  adreslerinden bana ulaşılabilir.

Herkese kolay gelsin.

Sevgi ve saygılarımla,