Lenfödem

Lenfödem, bacak ya da kolda lenf sıvısının birikimi ile kendini gösteren kronik bir damar hastalığıdır.

Dünya genelinde 150-250 milyon lenfödem hastası olduğu düşünülmektedir. Gelişmiş ülkelerde en yaygın lenfödem nedeni kanser ve kanser tedavisi iken, diğer  ülkelerde enfeksiyonlar özellikle paraziter enfeksiyonlar ön plana çıkar. Sekonder (bir hastalığa bağlı gelişen) Lenfödem daha çok orta ve ileri yaş erişkinlerde görülürken, primer (bir hastalığa bağlı gelişmeyen)  lenfödem daha çok doğumsal olarak ortaya çıkar ve özellikle genç kadınlarda görülür.

Lenfatik sistemi yapısal olarak tahrip eden olaylar örneğin travma, ameliyat, enfeksiyon, radyoterapi ve kronik enflamasyon lenfatik sistemde iletimi engelleyerek  lenfödem oluşumuna yol açar. Örneğin ameliyatları takiben lenfödem lenfatik drenajı sağlayan lenf bezlerinin çıkartılması, kalan lenfatik sistemin cerrahi sonrası fonksiyonunun bozulması ile ilişkilidir. Sıklıkla gözardı edilen fakat alt ekstremitede lenfödem gelişimine katkı sağlayan önemli bir diğer faktör venöz stazdır. Kronik venöz yetmezlik, venöz girişimler (safen ven ablasyonu ve eksizyonu) ve cerrahi girişimlere bağlı venöz travma venöz staza ve sonuçta da lenfatik sistemin kapasitesini aşan interstisyel sıvı birikimine yol açar.

Lenfödem tedavisinde yaygın olarak konservatif tedavi yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Egzersiz, deri bakımı, kompresyon bandajları, manuel tedavi ve havalı kompresyon gibi yöntemler belli başlı tedavi uygulamalarıdır. Dekonjestif tedavi ya da kompleks dekonjestif fizyoterapi veya dekonjestif lenfatik tedavi genelde fizyoterapi yöntemlerinden yararlanılarak ödemin derecesinin azaltılması ve derininin sağlığının korunmasını amaçlayan tedavileri kapsamaktadır. Cerrahi tedavi yöntemleri yeterli bilgi, teknik ve deneyim gerektirir. Lenfödemin nedeni, tıkanmanın yeri, uzunluğu incelenerek cerrahi teknik uygun hastalar için seçilmelidir.