TanımıBacaklardaki gizli tehlike: VARİSLER

Varis, kirli kanı bacaklarımızdan kalbimize taşıyan toplardamarların hastalığıdır. Toplardamarın genişlemesi, kıvrıntılı hal alması ve deri altında belirginleşmesi olarak tarif edebileceğimiz varisler çaplarına göre 3’e ayrılırlar.

1-Kılcal Varis: 1 mm’den küçük, kırmızı-mor renkte ve örümcek şeklinde birleşik ya da tek tek bulunurlar.

2-Ağ Tarzı Varis: 1-3 mm çaplı mavi-yeşil renkte damarlardır.

3-Büyük Varis: 4 mm’ den birkaç cm ye kadar büyüyebilirler.

 Bacaklardaki büyük, kıvrıntılı şişkin toplardamar görünümü olan varisler, aşağıda sayılan belirtilere neden olabilir:

  1. Bacak damarlarında belirginleşme (damarların deriden kabarıp kıvrımlı hal almaları)
  2. Bacak ağrısı ve bileklerde ödem (şişlik)
  3. Kaşıntı
  4. Gece krampları
  5. Bacaklarda ağırlık, dolgunluk veya huzursuzluk hissi

Risk Faktörleri

  1. Ailesinde varis olanlar
  2. Kadınlar (doğum ve hormonların etkisi)
  3. İleri yaştakiler
  4. Sabit ayakta ya da masa başında çalışanlar (öğretmenlik, kuaförlük ya da büro çalışanları gibi meslek sahipleri)

KADINLAR İKİ KAT RİSK ALTINDA

Hastalık kadınların yüzde 40’ında, erkeklerin ise yüzde 20’sinde görülüyor.
Varis, hormonal nedenler yüzünden kadınlarda daha çok görülür.  Gebelik ve doğumlar yanında genetik faktörler de hastalığa zemin hazırlar. Ayakta durarak çalışılan bazı meslek gruplarında hastalığa daha sık rastlanır.

Varis Ne Zaman Dolaşım Bozukluğu Yapar?

Ayrıntılı muayene ve Doppler ultrason varisin şiddeti ve yaygınlığını açıkça ortaya koyacaktır. Böylece kozmetik yani görüntü açısından problem yaratacak varisler ile dolaşım bozukluğunun söz konusu olduğu varisler kolayca ayrılır.

Bacak toplardamarı “Safen ven” ve dallarındaki belirgin genişleme ve kaçağın yani reflünün söz konusu olduğu varisler, hastanın belirgin yakınması olmasa da ciddi komplikasyonları  nedeni ile hemen tedavi edilmelidirler. Tedavi edilmeyen ciddi varisler, içinde pıhtı gelişmesi yani tromboz yada tromboflebit, pıhtı atması yani akciğer embolisi, kanama ve hastalığın ilerlemesi gibi istenmeyen kötü sonuçlara yol açarlar.

Varis tedavi edilmezse bacaklarda ağrılara, gerginliğe, yorgunluğa, şişliklere, damar tıkanıklarına neden olur ve hastalığın ileri dönemlerinde bacaklarda sürekli şişlik, deride kalınlaşma, kahverengi pigment birikimi, kaşıntı, egzama ve yaralar ortaya çıkabilir.

Ayakta Muayene-Venöz Doppler USG

BUZ DAĞININ ALTI GÖRÜLMELİ:  DOĞRU TANI İÇİN DOPPLER ULTRASON “AYAKTA” YAPILMALIDIR.

Çıplak gözle görebildiğimiz varisler aslında daha şiddetli bir tablonun habercisi olabilir. Hastaya yeteri kadar zaman ayıracak şekilde ve ayrıntılı muayene yapılmaması ve Doppler ultrasonun tecrübeli eller tarafından yapılmaması hatalı tanı ile eksik hatta yanlış tedavilere sebep olmaktadır.

Varis hastaları geleneksel yatarak muayenenin aksine ayakta muayene edilmelidir. Varis yakınması ile başvuran hastanın ayrıntılı şekilde öyküsü alındıktan sonra ayakta muayenesi yapılır. Bu sayede toplardamarlardaki genişleme ve kaçaklar net şekilde ortaya konabilecektir.

Hemen arkasından yine hasta ayakta iken yüzeysel ve derin toplardamarlar sistematik şekilde genişleme, kanın geri kaçışı açısından Doppler ultrason ile incelenir. Bu işlem ile varisli damarların adeta haritası deri üzerine işaretlenir. Ancak toplardamar içinde bir pıhtı düşünülüyorsa hastanın yatarak muayenesi uygun olacaktır.

VARİS KONUSUNDA YANLIŞLAR

1. Varislerim ağrı ya da başka bir yakınmaya yol açmıyor o halde doktora gitmem dolayısı ile tedavi gerekmez. Ağrı eşiği kişiler arasında farklıdır. Bu neden ile varisin ağrı dışındaki belirtilerine dikkat edilmelidir. Özellikle ayakta durmakla oluşan bacak şişliği, ağırlık ve gerginlik hissi, yorgunluk, huzursuzluk, gece krampları ve kaşıntı görülebilir. Ayak bileği derisindeki değişiklikler özellikle kahverengi pigment birikimi, egzama tarzı kaşıntılı lezyonlar ve varis ülseri tablonun oldukça ağır olduğunun işaretleridir.
2. Varis ne kadar tedavi edilse de tekrarlar. Özelikle doğru tanı konulması, toplardamar yetmezliğinin yeri ve şiddetinin doğru şekilde ortaya konması ve hastaya uygun tedavi yapılması başarılı sonuç ve hasta memnuniyetinin altın anahtarıdır. Ayrıca ilerleyen yaş ve genetik yatkınlık nedeni ile ortaya çıkan kılcal varisler, dolaşım bozukluğu oluşturan varislerin tekrar ettiğini göstermez.
3. Bacaktaki istenmeyen tüylerden kurtulma işlemleri varise yol açabilir. Çeşitli epilasyon yöntemlerinin varise yol açması konusunda ortaya konmuş bilimsel bir veri bulunmamaktadır.
4. Varisli damar çıkartılınca dolaşım bozulur. Varis yüzeysel toplardamarın hastalığıdır. Bu yüzeysel damarlar da kanın taşınmasında çok az bir rol oynarlar ki bu nedenle tedavi sonrası bir sorun oluşmaz.
5. Ağızdan alınan ilaçlar veya dışarıdan deriye uygulamalar ile varisim iyileşir. İlaçlar ve dışarıdan uygulamaların varisden kaynaklanan ağrı, şişlik gibi yakınmaların azaltılması dışında varis tedavisinde hiçbir rolü yoktur.

Sonuç olarak; varis tedavisindeki çok sayıdaki yöntem tecrübeli bir hekim tarafından uygulanmalıdır. Uygun tedavi yöntemleri hastaya yarar-zarar ve sonuçları ile detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Böylece hem hasta hem de hekimin memnun olacağı başarılı sonuçlar alınabilir.

LASER, RF, BUHAR

Günümüzde Gelişen Teknoloji İle Daha Kısa Süreli ve Konforlu Tedaviler Uygulamak Mümkün.

Hemen birçok hastalığın tedavisinde olduğu gibi varislerin ameliyatla tedavisinde de  klasik yöntemler ve 2000 yılından sonra ortaya çıkan yeni yöntemler bulunmaktadır. Yüzyılın üzerinde geçmişi bulunan klasik açık ameliyat yöntemi, kasıkta yapılan 3-4cm’lik bir kesi ile damara ulaşılıp ana damarla bağlantısı kesildikten sonra bir tel yardımıyla çıkarılması işlemidir. Bu yöntem tıp literatüründe stripping olarak bilinir ancak popülaritesi yeni damar içi yöntemler nedeni ile azalmaktadır.

“Geliştirilen yeni yöntemler ile varisler küçük kesiler ve dikişsiz çıkarılıyor.”

Damar içi “LASER (Lazer diye okunur), RadioFrekans, Buhar Ablasyon” yöntemlerinde büyük bir kesiye gerek olmaksızın ultrason kontrolü altında  diz hizasından damar içine girilen özel bir tel “kateter”  yardımıyla, damar vücuttan çıkarılmadan ısı ile içten adeta yakılarak damarın içinden kan geçmeyecek şekilde kapatılması ve kurutulması esastır. Diz altındaki belirgin ve şişmiş varisler üzerlerinden yapılan milimetrik kesilerden tığa benzeyen bir aletle çıkarılırlar ve dikişe gerek kalmaz. Genel anestezi gerektirmeyen bu işlemin ardından hastalar yürüyerek evine gider.

YAPIŞTIRICI ve KÖPÜK SKLEROTERAPİ

Yapıştırma yöntemi olarak bilinen bu tedavi hastaların durumuna göre belirlenir. Henüz gelişme aşamasında olan bu yöntem hafif ve orta düzey varis hastalarında uygulanabilir.  Bu yöntemle yapıştırıcı etkisi olan tıbbi bir madde, doğrudan toplardamara enjekte ediliyor. Yapıştırıcı madde damarın içine bir pompayla sıkılır. Varis çorabı bile giymeye gerek kalmadan hasta aynı gün işine ve sosyal yaşamına dönebilir.

KÖPÜK SKLEROTERAPİ İLE VARİS TEDAVİSİ

Genellikle küçük çaplı varislerin tedavisi için uygun yöntemdir. Bu tedavide varisli damara sıvı veya köpük biçiminde bir ilaç enjekte edilir. Bu ilacın amacı damar duvar hücrelerini tahrip edip damarı kurutmaktır. Müdahale sonrasında tedaviye bağlı olarak işlem yapılan bacağa kompresyon bandajı veya çorap uygulanır.

Uzun Yolculuklarda Nelere Dikkat Edilmeli?

6 saatin üzerinde oturur pozisyonda kalma ayak hacminde belirgin artışa yol açar.

Uçak yolculuğu ile bacak toplardamarlarında tıkanıklık ve akciğere pıhtı atması yani emboli arasında küçük boyutta da olsa bir ilişki vardır.

Burada ana etken hastalardaki ek risk faktörlerinin varlığıdır ve benzer problemler diğer yolculuk tiplerinde de rastlanabilir.

Klinik olarak belirgin pıhtı ve emboli riski:

  • Daha önce bacak toplardamarlarında tıkanıklık ve akciğere pıhtı atması olanlar
  • Yakında büyük cerrahi girişim geçirenler
  • Kanser hastaları
  • Gebelik
  • Oral kontraseptif ve benzer hormon kullananlar
  • Varisi olanlar
  • Yolcuyla ilgili risk faktörleri yanında kabinle ilgili risk faktörleri de riski artırabilir.

ALKOL DIŞI Sıvı alımı ile dehidratasyondan kaçınmalıdır.

  • Ayak- bacak egzersizleri, derin nefes egzersizleri bacakta kanın göllenmesini engeller.
  • Bacaklarında belirgin şişme eğilimi olan tüm yolcular ile pıhtı riski taşıyan yolcular yolculuk esnasında basınçlı kompresyon çorabı yani uygun varis çorabı kullanmalıdır.
  • Daha önce geçirilmiş pıhtı bulunanlar, kalıtsal yada kazanılmış pıhtı riski olanlar, yakın zaman da geçirilmiş cerrahi girişim gibi ciddi risk faktörü bulunan yolcular düşük molekül ağırlıklı heparin gibi daha ileri koruma yöntemlerine gereksinim duyarlar. Aspirinin bu anlamda koruyucu etkisi bulunmamıştır.

Kimler Pıhtı/Emboli Riski Altında?

  • Daha önce bacak toplardamarlarında tıkanıklık ve akciğere pıhtı atması olanlar
  • Yakında büyük cerrahi girişim ve travma  geçirenler
  • Kanser hastaları
  • Gebelik ve lohusalık
  • Oral kontraseptif ve benzer hormon kullananlar
  • Varisi olanlar

Varissiz Sağlıklı Yaşam İçin

Varisi bulunanlar:  Uzun süre ayakta durmayın, ayakta durmanız gerekiyorsa hareketsiz kalmayın, dinlenmek için fırsatlar yaratın, işiniz bittiğinde mutlaka oturun, ayakta kaldığınız zamanlarda ya da dinlenmek üzere oturduğunuzda ayak bileği hareketleriyle kan dolaşımınızı hızlandırın, düzenli spor yapmak hem kilo kontrolü hem de kasların kuvvetlendirilmesi için çok yararlıdır, özellikle yüzme, yürüyüş ve koşular çok faydalıdır. Farklı basınç sınıfları  olan varis çoraplarını doktorunuzun önerileri doğrultusunda kullanın.

Varis Tekrar Eder mi?

Varis ne kadar tedavi edilse de tekrarlar. Özelikle doğru tanı konulması,  toplardamar yetmezliğinin yeri ve şiddetinin doğru şekilde ortaya konması ve hastaya uygun tedavi yapılması başarılı sonuç ve hasta memnuniyetinin altın anahtarıdır. Ayrıca ilerleyen yaş ve genetik yatkınlık nedeni ile ortaya çıkan kılcal varisler, dolaşım bozukluğu oluşturan varislerin tekrar ettiğini göstermez.

Venöz Tromboembolide Profilaksi

Alt Ekstremite Varislerinde Skleroterapi

Skleroterapi

Uzun Yolculuklarda DVT Riski ve Yaklaşım

Venöz Tromboembolizm (VTE)

Venöz tromboembolizm (VTE), bacak toplardamarında pıhtı gelişmesi ve bu pıhtıdan kopan parçanın akciğer damar yatağına göçünden ibaret dünyada ve ülkemizde sık görülen, önlenebilir ancak önlenemezse ölüm ile sonuçlanabilen ciddi bir sağlık sorunudur. Hem hastaya ciddi sekeller hem de sağlık sisteminin üzerine belirgin bir ekonomik yük bindiren VTE, hastane ve hastane dışı ölümlerin önemli bir kısmının da nedenidir. Bu yüzden trombotik yani pıhtı ile ilgili olaylardan korunma ve tedavi, tıbbın en önemli alanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

DVT gelişiminin erken safhalarında bacakda bir bulgu bulunmayabilir. Bacakda ğrı ve şişme en sık karşılaşılan belirtiler olsa da tanıya yardımcı olmaz. DVT tanısının teyit edilmesi veya DVT’nin ekarte edilmesi edilmesi için bacak toplardamarlarına Doppler ultrason yapılmsı %95 sonuca götürür. VTE tanısı konduktan hemen sonra tedavi hemen başlamalıdır. DVT’de kan pıhtı önleyici ilaçlar yani “antikoagülasyon” tedavisi dışında  trombolitik, antitrombotikler (heparin ve varfarin), vena cavaya filtre  ve benzeri girişimler ile  açık cerrahi ile pıhtı çıkarılması yani  trombektomidir.